Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
DEVA Parti Kadın Politikaları Lideri Elif Esen, depremin ardından kadınların zor günler geçirdiğini belirterek, “Açık, güvensiz ve kalabalık yerlerde barınmaya çalışan kadınların mahrem alanları yok, tuvalet ve yıkanma yerleri kadınlar ve kız çocukları için farklı değil. Emzirme alanı bulmak zor, hayatları güçlü ve inandırıcı değil.Tüm bu olası riskler kadınların korkularını ve ruhsal çöküntü olasılığını yeterince artırıyor.Verilere göre beyin sarsıntısından etkilenen yaklaşık 4 milyon kadın üreme çağında. Önümüzdeki ay 24 bin kadının doğum yapacağı tahmin ediliyor ama işleri hiç de kolay değil Hijyen kuralları olmadığı için enfeksiyon kapma riski çok yüksek. Ayrıca gebelerin doğum sürecinde tıbbi takip ve kaliteli bakıma ulaşabilmeleri hayati önem taşımaktadır. Bu dönemde alınması gereken ilaçlar ve destekler var” dedi.
Esen sözlerini şöyle sürdürdü: Uzmanlar erken doğum, düşük, düşük doğum ağırlıklı bebekler, gerginlik, kötü koşullar ve travmalar nedeniyle anne ve bebeğin ölümünü beklediklerini söylüyor. Gebelerin yaşadıkları yerde izlenmesi son derece değerlidir çünkü yollardaki risk ciddi sorunlara neden olabilir. Depremzede hamile, ‘Doğumdan korktum. Şimdi doğuramayacağımdan korkuyorum’ diyor. “Deprem bölgesinde üzüntü ve endişeyle dışarıda ne bulursa yiyen, sütü kesilen, emziremeyen anneler var. Yaşanan afet sonucunda tansiyon hormonunun yükselmesi anne sütünde sorunlar yaratır ve bebek mamasına ihtiyaç duyulur. Hanımın süt vermesi için bir şeyler yemesi gerekiyor ama beslenme imkanları çok sınırlı. Hanımefendi içecek su bulsa da tuvalete gitmemek için su içmek istemiyor bu da süt üretimini azaltıyor. Bebeklerin soğukta altını değiştirmek de bir başka zorluktur. Elektrik olmadığı için tedavi olamayan hastalar var. En sık görülen bozukluklar akut ve travma sonrası gerilim bozukluğudur. Kabus görme, yabancılaşma, depremi hatırlatan yerlerden ve yerlerden kaçınma gibi sıkıntılarla kendini gösteren bu rahatsızlıklar tedavi edilmediği takdirde kalıcı hale gelebilir. Kadınlarda en sık görülen ruhsal durum kaygı bozukluğudur. Uzmanlara göre korku, öfke, suçluluk, çaresizlik ve donma gibi duygu durumlarını yaşamak oldukça yaygın.”
ÇÖZÜM LİSTESİ
DEVA Parti üyesi Esen, deprem bölgesinde kadınların hayatını kolaylaştırmak için hazırladıkları çözüm listesini de paylaştı. Esen, şu çağrılarda bulundu: “Farklı sosyal ihtiyaçlara sahip tam ölçekli çadır alanları kurulmalı. Kadınların bu hizmetlere inançla erişimini sağlayacak tedbirler alınmalı. Kadınların hijyen ve kişisel bakım ihtiyaçları karşılanmalı. Kolay ve sürdürülebilir erişim.” temiz ve hijyenik ped gibi artefaktlar sağlanmalıdır.Üreme sistemi ve idrar yolu enfeksiyonları hızlı bir şekilde takip ve tedavi edilmelidir.Gebeler hekim tarafından takip edilmelidir.Gebeler temiz su,giysiye hızlı ve kolay ulaşabilmelidir. ve besinler.Gebelerin ihtiyaç duydukları ilaçlara ve desteğe ulaşabilmeleri Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliği’nden kadın sağlığı ve doğum konusunda eğitim almış uzmanların atanması hızlandırılmalı Taşınabilir muayene kuralları sağlanmalı, jinekolojik masa ve ultrason bulunmalıdır Doğumlar ve sezaryenler yapılabilmelidir Sağlık Bakanlığı Bölgede teslimat yapılabilecek yerleri duyurur. Yeni annelere temizlik ve doğum seti sağlanmalıdır. Sabun, iç çamaşırı, hijyenik ped, bebek battaniyesi, b Bebek bezi, lohusa pedi, diş fırçası, diş macunu verilmelidir. Emzirme ve alt değiştirme alanları hijyen ve sıcaklık kurallarında açılmalıdır. Anne sütünün yeterli olmadığı durumlarda ek mamaların hazırlanması için steril bazlar sağlanmalıdır. Bebek gıda takviyeleri verilmelidir. Sosyal donatı alanı ve çadırların ortasına ulaşım sistemi kurulmalıdır. Kadınlara ve çocuklara psikososyal temel sağlanmalıdır. Onların korku hali giderilmeli, iman ettiklerini hissettirilmelidir. Bölgede görev yapacak sosyal hizmet uzmanı, psikolog ve pedagog sayısı artırılmalıdır. Sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yapılmalı, dayanışma ruhu yaşatılarak aktif ve yaygın bir zemin sağlanmalıdır. Anne ve çocuğun birlikte vakit geçirebileceği, oyun oynayabileceği alanlar olmalıdır. Oyun terapi alanları ve oyun alanları oluşturulmalı.”
